Mete Tamer Omur

Hem okullu hem de alaylı olarak adım attığı yatçılıkta marka oldu

8 Ekim 2023
Küçük yaşlarda turizm sektörüne adım atmış, 1991’de ise günlük tekne turları düzenlemeye başlamış... Büyük emek ve mücadele vererek yatçılık sektöründe basamakları birer birer çıkarak kariyerine yön vermiş. Bugün Barbaros Yatçılık ile sektörün önemli bir aktörü olmayı başaran Barbaros Güneş, lüks konseptiyle Ege ve Akdeniz’in nadide sularının her iki yakasında daha da büyümeyi hedefliyor.

YATCILIK... Onlar bu denizlerin yüzer otelleri. Milyar dolarlık ekonomik büyüklüğüyle de turizmin önemli bir paydaşı. Sektöre 1991’de Bodrum’da günlük turlarla giriş yapan Barbaros Güneş de yatçılığın bölgede gelişimi için emek vermiş ve marka olmayı başarmış. Bugün hem Türk hem de Yunan karasularında turlar düzenleyen Barbaros Yatçılık’ın kurucusu Barbaros Güneş ile girişimcilik serüveninden yatçılık sektörüne birçok konuyu konuştuk. 1972 Ankara doğumlu Barbaros Güneş, orta öğrenimini ise Antalya Anadolu Lisesi’nde tamamlamış.

MACERA KÜÇÜK YAŞTA BAŞLADI
Turizm sektörüyle tanışması ise ortaokul yıllarında başlamış. Turizmin birçok alanında çalışmış ve sektörde tecrübe edinmiş. Antalya’da ikamet ediyor olması ve yabancı dil eğitimi veren bir lisede bulunması da Barbaros Güneş için bir şans olmuş. Üniversite eğitimini de turizm üzerine yapan Güneş, Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelciliği’ni kazanmış. Kendini hem okullu hem de alaylı olarak tanımlayan Barbaros Güneş, bunun avantajını da meslek hayatı boyunca daima yaşadığını söylüyor ve ekliyor:

İLK TEKNESİNİ 1994’TE ALDI
“Bodrum maceram ise üniversite yıllarımla beraber, 1991 yılında başladı. Bodrum’da günlük tekne turları düzenliyordum. 1994’te ise üniversite öğrenimime devam ederken Bodrum’da, ilk ticari teknemi satın aldım. Yatçılık sektörüne günlük turlarla adım attım. 90’lı yılların başı know-how dönemiydi. Şimdiki gibi her şey sermayeye dayalı değildi. O dönemlerde işi biliyorsanız, tecrübeliyseniz, yaratıcıysanız, dürüstseniz ve bunun üzerine de çalışkansanız işleri geliştirmek çok da zor değildi açıkçası. Özellikle turizmde müşteri odaklı olmak çok önemli. Bir müesseseyi var eden de yok eden de müşteri... Müşterilerimiz ki ben misafir kelimesini kullanmayı tercih ediyorum, bize çok destek oldular. Eşlerine dostlarına tavsiye ettiler. Tekrar tekrar turlarımıza iştirak ettiler. Misafirlerimizin destekleri sayesinde, onlarla birlikte işlerimizi büyüttük, geliştirdik.”

Yazının Devamını Oku

Bal arısı peteğinde şimdi çanta üretiyor

1 Ekim 2023
Aslında küçük yaşlarda üretmeye, tasarlamaya merak salmış Melis Özbulu. Bu merakla da moda ve tekstil tasarımı bölümü okumuş. 2021’de ise kendi markasını kurmaya karar veren ve Bleta Bags’ı hayata geçiren Özbulu, hem iç piyasada hem de yurtdışında ürettiği çantaları tüketiciyle buluşturuyor. Hedefte ise global bir oyuncu olmak var.

TARİH boyunca insanlığın hayatının hep içinde oldu, olmaya da devam ediyor. Günümüzde de kullanışlı yapısıyla her yaştan kadın ya da erkeğin tercih ettiği bir ürün; çanta... Tabii modanın da önemli bir parçası. İzmirli Melis Özbulu da kendi hikayesini yazmak adına odağını çantaya çevirmiş. Moda ve tekstil tasarımı eğitimini tamamladıktan sonra 2021’de Bleta Bags markasıyla sektöre ilk adımını atmış. Çeşitli mağazalar ve online satışla ürünlerini tüketiciyle buluşturan Bleta Bags markasının kurucusu Melis Özbulu ile girişimcilik yolculuğu ve yarınlara dair hedeflerini konuştuk.

LİSEDE YETENEĞİNİ KEŞFETTİ
1997 İzmir doğumlu Melis Özbulu, mimarı yapılar ve dekoratif bütünlükler hep dikkatini çektiği için daha ilkokul yıllarında iç mimarlık okumaya karar vermiş. Lise yıllarında ise sanata olan ilgisini fark eden Özbulu, gittiği çizim kurslarında yeteneğinin de olduğunu gözlemlemiş. “El işine, modaya hep ilgim vardı. Küçük yaşlarda bir şeyler üretim. Çanta da bunlardan biri” diyen Özbulu’nun bu merak ve yeteneği ona İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nün kapılarını açmış. Öğrencilik yıllarında önemli kurumlarda staj yapmış, alanıyla ilgili birçok seminere katılmış. 2020 yılında üniversiteden mezun olan Melis Özbulu, pandeminin dünyayı etki altına aldığı dönemde ise ‘freelance’ işler yapmış.

KENDİ HİKAYESİNİ YAZDI

Yazının Devamını Oku

O da bizim Henri’miz

16 Eylül 2023
Fahri Aksoy’un dünyanın en ünlü naif ressamlarından Henri Rousseau’a (Gümrükçü Henri) benzettiği Tamer Şahinoğlu, 50’sine gelmeden iş insanı kimliğini bırakarak tüm odağını resme vermiş. Bugün çalışmalarına Bodrum’da devam eden ve Art Basel Miami Sanat Haftası’na katılamaya hazırlanan Şahinoğlu’nun hedefinde bir de sanat köyü kurmak var.



BAZI beceriler sanki sihirli bir el değmişçesine ortaya çıkıveriyor. Tabii bu yeteneği zaman içinde geliştiren, emek verenler ise isim oluyor. Hatta ünleri dünyalara yayılabiliyor. Çocuk yaşta resim yapmaya başlayan, öyle ki bu yeteneğini o yıllarda dükkanların camlarına mekanın ismini yazarak renklendiren Tamer Şahinoğlu da işte böyle biri. Gümrük komisyonculuğu yaptığı yıllarda bile resimle bağı hiç kopmamış. 1999’da taşındığı Bodrum’da mobilya ürettiği süreçte de bu tutkusu hep devam etmiş. Ama bir gün girişimciliği bırakıp tüm odağını sanata vermiş. Girişimci ruhunu tuvallere yansıtan, eserleri İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Çin, ABD, Kanada ve Yunanistan gibi ülkelerde sanatseverler tarafından toplanan Şahinoğlu ile hem girişimcilik, hem de sanat yolculuğunu konuştuk.

* Bodrum’un yanı sıra Amerika’da da stüdyosu olan Tamer Şahinoğlu, “Senenin 4-5 ayını Kalifornia’daki, yazları ise Bodrum’daki atölyemde geçiriyorum” diyor.


Yazının Devamını Oku

Sağlıklı ve iyi yaşamın pırlantası damla sakızı

15 Eylül 2023
Damla sakızı kaçakçılığına karşı Osmanlı döneminde para cezasından ölüme kadar değişik ölçüde yaptırımların varlığına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Betül Öztürk ekliyor: “Bu, değerinin bir ölçütü ve bana hep pırlantayı hatırlatıyor. Pırlanta taşını sadece kesimine göre değil, rengine göre de ayırarak değer biçeriz. Damla sakızı da aslında öyle, rengine göre ayrılıyor. Elbette büyüklüğünü de atlamamak lazım. Pırlanta taşı gibi damla sakızının da büyüklüğü önemli.”

 

DAMLA sakızı yüz yıllardır sağlıktan gıdaya, kozmetiğe birçok alanda kullanılıyor. Bir kültür, bir yaşam ve önemli bir ekonomik değer. Biz de bu önemli değerin dünü, bugünü ve yarınını akademik bir gözle değerlendirelim istedik. Ve Sakız Kokan Tarifler’e İzmir Ekonomi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Betül Öztürk’ü konuk ettik. Tabii Betül Hoca ile sadece damla sakızının yolculuğunu konuşmadık, bir de tarif aldık. Bu sayının tarifi de damla sakızlı limonata oldu. “Sarımsı beyaz, çiğnenebilir, çam özünden daha tatlı ve daha az keskin, yenilebilir bir reçine olan sakız, mutfaklarda kullanılan çok değerli bir malzeme” diyerek söze başlayan Dr. Betül Öztürk, damla sakızının Orta Çağ Akdeniz ticaretinde tarih boyunca önemli bir yer tutuğunu söylüyor.

* Bugün damla sakızının 8 ayrı sınıflandırma ile tanımlandığı söylüyor Dr. Betül Öztürk... “Peki, hangisi en kaliteli?” sorusuna ise Dr. Öztürk’ün yanıtı, “Nispeten yumuşak, büyük ve açık sarı renkli olan” şeklinde oluyor.

HİPOKRAT’TAN İBNİ SİNA’YA
Gastronominin ilk yazılı kaynağı olarak kabul edilen Apicius’un yapıtı ‘Baharatlı Şarap’ (Conditum Paradoxum) tarifinde damla sakızının baharat olarak kullanıldığının izine rastlandığını aktarıyor Dr. Öztürk... Damla sakızının tarih boyunca sadece mutfaklarda değil, özellikle bir parfüm maddesi ve her şeyden önce tedavi edici ilaç olarak da kullanıldığını hatırlatan Dr. Betül Öztürk, şöyle devam ediyor:

Yazının Devamını Oku

Doğanın ona verdiklerini o da ürüne dönüştürüyor

15 Eylül 2023
Şermin Tunç, çiftçi bir isim. Doğanın ona verdiklerini dönüştürerek çeşitli ürünler ortaya koyuyor. Reçelden aromalı zeytinyağına çeşitli ürünler üreten Tunç, bu butik yapısını koruyarak yolculuğuna devam etmek istiyor. Bir hedefi de markalaşmak.

 




ÇOK zengin ve bereketli topraklarda yaşıyoruz. Bu zenginlikle bereketi doğru okuyan ve yorumlayanlar da bugüne kadar birçok girişimi hayata geçirdi. Şermin Tunç da bu isimlerden sadece biri. Kariyerine muhasebeci olarak devam ederken Bulgaristan’daki akrabalarının, “Şermin bize doğadan topladığın kekikten gönder” sözü yeni bir kapı açmış. Önce Bulgaristan’a doğadan topladığı bitkileri gönderen Tunç, daha sonra çevresine de bunları sunmuş. Süreç içinde de odağını bu doğal ürünlere vermiş. Bugün elma sirkesinden ozonlu sarı kantoron yağına, şekersiz yaban mersin reçelinden biberiye aromalı zeytinyağına çeşitli ürünleri ‘Doğal Ürünler Çeşme’ ismiyle tüketiciye ulaştıran Şermin Tunç’la tarladan sofraya üretici hikayesini konuştuk.

ÇEŞME’DEN BULGARİSTAN’A

Yazının Devamını Oku

Kırlent yastık diyarının kapıları girişime açıldı

14 Eylül 2023
Kurumsaldan kaçıp kendi hikayesini yazanlar kulübüne katılan İzel-Mithat Demir, kırlent yastık kılıfıyla başlayan girişimcilik serüvenlerini ev tekstil ürünlerine dönüştürdü. Bugün ağırlıklı e-ticaret kanalıyla tüketiciyle buluşan ve belirli ülkelere de ihracat yapan çiftin hedefi şampiyonlar ligi...



KURUMSAL hayatın yoğun temposunda koşuşturan birçok beyaz yakalının aklının bir köşesinde buradan uzaklaşma fikri hep vardır. Bu düşünce kimi zaman da ‘kendi işimi kursam’a evrilir. Mithat ve İzel Demir çifti de bu söylemi hayata geçirenlerden... Önce bez çuvaldan yapılan bir kıyafet, ardından tatilde görülen kırlent yastık bu girişimin fitilini ateşlemiş. İstanbul’da başlayan serüven süreç içinde Kuşadası’na taşınmış. Bugün ‘Pilloveland’ markasıyla ev tekstili alanında yolculuklarına devam Demir çifti ile kurumsaldan kaçış ve kendi işlerini kurma serüvenlerini konuştuk.


İLK KIVILCIM BEZ ÇUVALDA

Yazının Devamını Oku

Çeşme’den sakız damlıyor

3 Eylül 2023
Dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük çevresel sorunlardan birinin de iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mondelez Türkiye Genel Müdürü Karagöz, bu süreçte çözümün bir parçası olabilmek adına “Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları” projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Karagöz, damla sakızının dünyada Çeşme’yle de anılmasını hedeflediklerini paylaştı.

 

ÇEŞME’nin önemli değerlerinden biri de hiç kuşkusuz damla sakızı. Sakız ağacı sadece Yunanistan’ın Sakız Adası’nın güneyi ile Türkiye’nin batısında Çeşme Yarımadası’nda yetişiyor. Bunun nedeni ise güneyden esen rüzgar, yani iklim... Tarihten günümüze sağlık ve lezzet kaynağı olarak gelen damla sakızının tekrar ekonomik bir değer olması adına Çeşme’de son yıllarda yoğun bir mesai var. Bu alanda çalışma yürüten bir kurum da Mondelez Türkiye bünyesindeki Falım... Tohum Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen “Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları” projesiyle damla sakızının toplumsal ve ekonomik yönden güçlendirilmesi hedefleniyor. Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz ile Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları projesini hem de yarına dair planlarını konuştuk.

* İhsan Karagöz, Tohum Derneği’yle hayata geçirdikleri Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları projesine ayrıca İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü ve Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin de katkı verdiğini paylaşıyor.

 


ANA KONU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Yazının Devamını Oku

Neşe ve eğlence dolu bir girişime hayat verdiler

2 Eylül 2023
Hem işi, hem de hayatı paylaşan ve ortak girişimlere hayat veren Bade Fidan Güzel Tan ile Muammer Tan çiftinin son yatırımı Bodrum Yalıkavak’ta oldu. Joy & Pub’ı açan ikilinin hedefinde bir butik otel ile nefes seansları için ofis açmak var.




NE bir gün, bir hafta ya da bir yıl önce, ne de bir saat sonra... Her şeyin bir zamanı var. Bu, hayata geçirmek istediğiniz girişiminiz için de böyle. Ve doğru zaman geldiğinde de zor ya da kolay o yatırım hedefi oluverir. Bade Fidan Güzel Tan ile Muammer Tan çiftinin girişim hikayesi de o doğru zamanda hayat bulmuş. Farklı alanlarda kariyerlerine devam ederken yollar nefes terapilerinde kesişmiş. Bu alanda birlikte çalışan, daha sonra da hayatlarını birleştiren Bade Fidan ile Muammer’i, yeni arayışlar Bodrum’a getirmiş. Neşe ve eğlencenin pub kültürüyle buluşması hedefiyle Yalıkavak’ta Joy & Pub doğmuş. Tan çiftiyle hem kariyer yolculuklarını, hem de yarınlara dair planlarını konuştuk.


SON ANDA VAZGEÇTİ

Yazının Devamını Oku