Bu kadar iddialı olmasak mı?

İyi eğitimli:
Devlet konservatuvarı mezunu...
Mektepli:
Antalya Devlet Tiyatrosu terbiyeli...
Başarılı: SİYAD’dan en iyi yardımcı erkek oyuncu ödüllü...
İşinde gücünde:
Tiyatro oyunları, filmler, diziler...
Efendi:
Şimdiye kadar ne bir tatsızlığa karıştığını ne de kimseyle herhangi bir polemiğe girdiğini gördük.
Fakat Posta’dan Işın Cinmen’e verdiği son röportajında şöyle demiş Aksum:
“Brad Pitt gibi yakışıklı değilim ama ondan iyi oyuncuyum.”
Hoppala, kalibresinden hiç beklenmeyecek bir açıklama.

Millet de yapıştırıyor tabii sosyal medyada:
“Sen şempanzeyle ‘Çarli’ dizisinde oynarken Brad Pitt ‘Fight Club’ı çekiyordu...”
Haksızlar mı şimdi?
Kendini biraz fazla önemsemeye girmiyor mu bu kıyaslama?
Yaptığın işlerle gurur duyduğunu anlatacaksın da bula bula bu örneği mi buldun?
Oldu olacak, “Daha yakışıklıyım” da deseydin.

Ne olacak şimdi o dövme

Şu dövme işine bir türlü ısınamadım. Zaman zaman heveslerim, oldu ama sonradan hep pişman olacağım hissine kapıldım, her seferinde caydım.
Çünkü sildirmesi ya da üstüne başka şey yaptırıp kapatması da bir mesele.
En son İrem Derici’nin başına geldi. Yönetmen sevgilisi Gökhan Fırat ile boyunlarına 21 rakamını dövme yaptırmışlardı.
Çünkü ikisinin de doğum günleri ayın 21’indeymiş. E malum, ruhun da ağırlığı 21 grammış. Dolayısıyla boyuna “21” dövmesi.
Cem Belevi, Atakan Işıktutan, Gökhan Fırat... “Atlar gibi âşık oldum” deyip 6 ay sonra ayrılan insan İrem Derici.

Bu kadar kısa sürede ayrılacağın adamın dövmesini niye yaptırırsın?
Neyse ki akıllılık etmiş, adamın ismini yazdırmamış boynuna. Soran olursa “Doğum günüm” der geçer.
O geçer ama ben olsam geçemezdim.
Gözüm sürekli oraya gider, başka bir şey göremezdim. Sorun ederdim eski sevgilinin dövmesini.
Ana fikir:
Dövme yaptırırken 21 kere düşüneceksin.

Adalar için bilmeniz gereken iki ayrıntı

Yunan adalarına kapıda vize uygulaması yeniden başladı ama kafa karışıklığı devam ediyor.
Birçok Türk vatandaşı vize almasına gerek olmadığını düşünüp adalara yolcu taşıyan firmaların kapısına dayanıyor.
Ve tabii gerisin geriye dönüyor.
Çünkü tıpkı normal vizede olduğu gibi, kapı vizesinde de istenilen bazı evraklar var ve bunları seyahatten 4 gün önce feribot acentelerine teslim etmiş olmak gerekiyor.
Onun dışında adalara niyetlenenlerin bilmesi gereken iki önemli ayrıntı daha var.
Birincisi, Yunan tarafına otomobilinizle geçebiliyorsunuz.
Turkish Sealines bünyesinde bulunun Asım Kaptan feribotu, yolcu taşıdığı gibi araç da taşıyor.
Yolcular için aynı gün gidiş dönüş 28 Euro. Araçla gitmeye kalkarsanız 140 Euro ödüyorsunuz.
Bir diğer ayrıntı da Süperkart adı verilen sistem. 120 Euro verip bunu bir kere alırsanız, 31 Aralık’a kadar sınırsız gidip gelme hakkınız var.

Türk kadınlarının teşekkür etmemesi

Trafikte yol verirsiniz, etmez.
Kapıdan geçilecek, önden buyur edersiniz, ı ıhh. Asansörde çıkacağı katı sorar, o düğmeye de basarsınız, zinhar.
Bir kadın arkadaşıma Türk kadınlarının asla teşekkür etmediklerini ve kaba olduklarını anlatıyordum ki lafı ağzıma tıktı:
“Ha evet, bir teşekkür etsin, bir gülümsesin yahut bir ‘Merhaba’ desin de başına bela alsın değil mi? O adam bana pas verdi diye trafikte kadının peşine takılır, başına bela olur.
Bu ülkede suratsız ve sert olmak zorunda kadınlar.”
Haklı mı? Haklı.
Bütün söylediklerimi geri aldım.

En gerekli arkadaş mesleği

Tabii ki bir polis, bir avukat, bir tesisatçı ya da turizmci tanıdığınız olmasının sonsuz faydası var ama bana kalırsa insana en faydalı arkadaş mesleği doktorluk.
Hastalıkta ve sağlıkta. Sizin rahatsızlığınızın uzmanı olması da gerekmiyor. Kendi aralarında öyle bir iletişimleri var ki tıkır tıkır bütün işlerini çözüyorlar.
Sonra kendi aralarında konuştuklarını “doktorcadan” Türkçeye de tercüme ediyor.
Oh miss.