"Londra'da madalya zor"

Ahmet Bozdoğan, 4 yıl önce göreve gelmelerinin ardından ilk olarak bir bilim kurulu oluşturduklarını anımsattı.

Daha sonra milli takımın başına dünya çapında kariyer sahibi bir teknik sorumlu getirdiklerini anlatan Bozdoğan, “Çalışmalarımızın neticesinde, Türk yüzmesi sınıf atladı. Bundan bir önceki Avrupa Şampiyonası'nda final yüzemeyen sporcularımız, daha sonra 8 yarı final, 4-5 final yüzdüler. 'A' barajını geçen 1 yüzücümüzle birlikte olimpiyatlara 5 sporcumuz katılma hakkı kazandı. Yüzmede, Türkiye artık Avrupa ile yarışıyor, dünya ile de yarışacak. Çünkü gayet iyi bir sistem kurduk” dedi.

-“Olimpiyatlarda madalya kazanmak zor”-

2012 Londra Olimpiyatları'na 'A' barajını geçme başarısı gösteren Dilara Buse Günaydın ile Uluslararası Yüzme Federasyonları Birliği'nden (FINA) davetiye alan Hazal Sarıkaya, Burcu Dolunay, Derya Büyükuncu ve Ediz Yıldırımer'in katılım hakkı kazandığını aktaran Bozdoğan, madalya kazanabilmenin zorluğuna dikkati çekti.
Bozdoğan, olimpiyatlar için 2,5 yıldır yoğun bir şekilde çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“İddialı ülkeler, 10 yıllık bir program çerçevesinde çalışıyorlar. Bu sürede, onların seviyesine gelmek zor. Poliüretan mayoların çıkmasıyla, süre barajları da yükseltildi. Bu barajları aşabilmek için 2,5 yıl pek yeterli değildi ama 5 sporcumuz olimpiyatlara katılacak. Olimpiyatlarda önemli olan, önce katılmak sonra madalya kazanmak. İddialı ülkeler, sistemli bir şekilde çalışıyorlar. Biz 2,5 senedir, bu sistem içine girdik. Görün, 2016'da, 2020'de biz de madalya alacağız. Londra Olimpiyatları'nda da mutlaka yarı final bekliyorum. Bana hep madalya soruyorlar. Ben bilim adamıyım. Madalya kazanmak zor. Amacımız tabii ki madalya ama görünen köy de kılavuz istemez. Şimdi finallerde yüzücü bulundurmayı hedefliyoruz.”

-“Derya Büyükuncu, Türkiye'nin en büyük yüzücüsü”-

Bozdoğan, 2012 Londra Olimpiyatları'na katılma hakkı elde eden ve kariyerinde 6. kez olimpiyat organizasyonunda yer alacak olan Derya Büyükuncu'yla aralarındaki sorunların devam ettiği yönünde haberlerin medyaya yansıdığını hatırlatırken, bunların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Derya Büyükuncu'yla ilgili söylemediği sözlerin basında yer bulduğunu ve geçmişteki problemler irdelenerek kötü bir durumun lanse edildiğini savunan Bozdoğan, “Derya Büyükuncu, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük yüzücüsüdür. Toplam 6 olimpiyata katılmak, her sporcunun başaracağı bir olay değil. Derya'nın yaptığı, yüzme branşında dünyada ilk. Altıncı kez olimpiyatlara katılacak olması onun büyük başarısıdır. Derya, Türk yüzücülüğünün yetiştirdiği en büyük sporcu. Aramızda bazı problemler olabilir ancak bunu içimizde çözebiliriz. Türk yüzücülüğünün önderi olacak biri. Bırakalım bu çekişmeleri ve herkes yoluna gitsin. Antrenör olarak, idol olarak, örnek sporcu olarak Türk yüzücülüğünün Derya'ya ihtiyacı var.” diye konuştu.
Ahmet Bozdoğan, Derya Büyükuncu ile son dönemde bir kez telefonla görüştüğünü dile getirerek, “Telefon açtım ve 'Olimpiyat davetin geldi, tebrik ediyorum çocuğum' dedim. O da, 'Çok sağolun başkanım' dedi ve sevindi. Hepimiz sevindik. Bir problemimiz yok ama bir diyalog eksikliğimiz var” dedi.

-İstanbul'un 2020 Olimpiyatları adaylığı-

2020 Olimpiyat Oyunları için İstanbul'un güçlü bir aday olduğunun hatırlatılması üzerine, bu konuda önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Bozdoğan, “2020 Olimpiyatları'nın ev sahipliğini alalım veya almayalım, biz 2020 için Olimpik Kulaçlar Projesi'ni gerçekleştiriyoruz. Ağustos ayının sonunda, İzmir 9 Eylül Üniversitesi'nde en az 100 sporcu toplayacağız. Bu sporcuların tamamen bilimsel olarak çalışmaları, teknik analizleri yapılacak. Düzenli olarak takip edeceğiz. 13-14 ve 15-16 yaş kategorilerinde Olimpik Kulaçlar Projesi'yle 2020'ye hazırlanacağız. Eğer kendi ülkemiz, organizasyonu alırsa, mutlaka madalya kazanacağımıza inanıyoruz. Örneğini gördük. Çin, 2000 yılında başladı, 2008 Olimpiyatları'nda kendi evinde 14 altın madalya kazandı. Biz de mutlaka madalya alacağız. Şu ana kadar olimpiyat madalyamız yok ama hedefimiz; merdiveni basamak basamak çıkmak. Önce finallerde yer almak, sonra madalya kazanmak.”