Haraç davasında kan donduran ifadeler

Güncelleme Tarihi:

Haraç davasında kan donduran ifadeler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2009 16:52

Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bazı iş adamlarının gözü önünde cinayet işleyip tehditle para aldığı ve mallarına el koyduğu öne sürülen eski uçak korsanının liderliğindeki grubun yargılandığı davada, müdahil iş adamları dinlendi.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan Nusret Akmercan, Seyfi Yılmaz, Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, Salih Sayhan, Mehmet Aktaş, Hüdaverdi Kızılkaya, Kaan Kurttekin, Aytekin Aksu, Murat Demirkıyık, Güven Öz, avukatlar ve müdahil iş adamları katıldı.

Davanın müdahillerinden Ş.Y, Kuşadası'nda iş adamı olduğunu, telefonla kimliği belirsiz kişilerce tehdit edildiği yönündeki beyanlarını tekrarladı. Yanında çalışan Güven Öz tarafından çete üyeleriyle tanıştığını anlatan Ş.Y, “Seni koruyalım” diyen kişilerce bir eve davet edildiğini kaydetti.

Ş.Y, davet edildiği evin üst katındaki banyoda gördüğü Gürkan Yılmaz'ın gözleri önünde öldürüldüğünü ifade ederek, “Gürkan Yılmaz'ın öldürülmesi talimatını Nusret Akmercan verdi. Mehmet Aktaş maktulü tuttu, Salih Sayhan da bıçakladı” dedi.

Ş.Y. bu olaydan sonra çete üyelerinin kendisinden tehditle para aldıklarını söyledi.

Kuşadası'nda bar işleten müdahil Ö.K. ise bir gün davet edildiği otelin hamamında sanık Nusret Akmercan'ın, elleri ve ayakları bağlı göbek taşında yatmış vaziyette bulunan adının Husreddin Özçelik olduğunu sandığı kişiyi bıçaklayarak öldürdüğünü, firari sanık Orhan Akaroğlu'nun ise cinayeti cep telefonuyla görüntülediğini iddia etti.

Ö.K, “Yalnızca ilk hamleyi gördüm. Sonra bakamadım. Koyun kesilir gibi hırıltı sesi duyuldu” dedi.

Diğer sanıkların da göbek taşının etrafında bulunduğunu ve maktulün ellerini ayaklarını tuttuklarını anlatan Ö.K, kendisinden “Sen PKK'nın listesindesin. Seni koruyalım” diyerek yaklaşık 40 bin TL alındığını kaydetti.

Sanıklardan Seyfi Yılmaz söz alarak, Ö.K'nin işlettiği barda uyuşturucu satıldığını, bu nedenle emniyetin baskısı altında ifade verdiğini iddia etti.

SANIK SALİH SAYHAN'IN İFADESİ

Daha önce “Başka bir cezaevine nakledilmem ve güvenliğimin sağlanması halinde ifade vereceğim” diyen sanık Salih Sayhan, bu isteğinin yerine getirildiğini belirterek, mahkeme heyetine teşekkür etti ve duruşmada ifade verdi.

Emniyette kendisine “öğretildiği şekilde” ifade verdiğini öne süren Sayhan, Kuşadası'nda Nusret Akmercan tarafından işletilen otelde çalışmaya başladığını ve burada diğer sanıklarla tanıştığını anlattı.

Güven Öz'ün bir gün kendilerine gelerek “Birisi gelecek, bu kişi Mustafa Kazım Kalyoncu'nun bir akrabası olan kıza eroin vermiş ve ona kötülük yapmışlar. Biz bunu düşüreceğiz” dediğini, daha sonra da motosikletiyle Husreddin Özçelik'in geldiğini ileri süren Sayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dino lakaplı Husreddin Özçelik, arabaya bindi. Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu ona 'uyuşturucu işi yapan Sado nerede? Geçen gün o kıza ne yaptınız?' diye sordu. Önce Sado'nun nerede olduğunu bilmediğini söyleyen Husreddin Özçelik daha sonra yerini göstereceğini söyledi. Husreddin Özçelik'in gösterdiği yerde bir süre bekledik, ama Sado gelmedi. Sado'nun gelmemesi üzerine Husreddin Özçelik'i dövdüler ve daha sonra Husreddin'in elini ayağını bağlayıp bir eve bıraktılar. Husreddin'i böyle 7 gün kadar tutmuşlar.”

“HUSREDDİN ÖZÇELİK” CİNAYETİ

Firari sanık Orhan Akaroğlu'nun kaldıkları eve gelerek kendilerine kazma kürek bulup bulamayacağını sorduğunu, kendisinin de bölgedeki mermer atölyesinden bulabileceklerini söylediğini kaydeden Saylan, Husreddin Özçelik'in öldürülüşünü şu ifadelerle anlattı:
“Daha sonra birlikte mermer atölyesine 2 araçla gittik. Bindiğim otomobilin bagajından sesler geliyordu. Mermer atölyesine gelip bagajı açınca Husreddin'i gördüm. Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, Orhan Akaroğlu, Aytekin Aksu ve Güven öz üzerine çullandılar. Bu arada Mehmet Aktaş ve diğer maktul Gürkan Yılmaz da mezar kazıyordu. Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, 'Son şansın Sado'nun yerini söyle' diye bağırıyordu. Mustafa Kazım daha sonra bana bıçağı verdi. Benim de vurmamı söyledi. Şoka girdim. Bıçağı attım. Daha sonra kendisi bıçakla Husreddin'in boğazını kesti. O şekilde yere bıraktı. Husreddin boğazı kesik halde yerden kalkar gibi olunca Orhan elime sustalı bıçağı verdi 'Sen de vur yoksa seni de öldürüm' dedi. Ben de maktulün kalbine bıçağı sapladım. Kaç kez sapladığımı bilmiyorum. Daha sonra kazılan mezarın içine Husreddin Özçelik'i ve bagajdaki malzemeleri attık. Ramazan ayıydı oruçluydum. Eve gittim yemek yiyemedim.”

Gürkan Yılmaz'ın da Husreddin Özçelik cinayetinde kendileriyle birlikte hareket ettiğini daha sonra ise aralarında Yılmaz'ın diğer çete üyeleriyle anlaşmazlık çıktığını, tartışma sonucunda Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu'nun Yılmaz'ı bıçakladığını öne süren Salih Sayhan, “Orhan Akaroğlu da, 'Bize yanlış yapanı böyle yaparım' diyerek Gürkan Yılmaz'ın boğazını kesti. Evde, davada müşteki konumunda bulunan Ş.Y. de vardı” dedi.
Duruşma eksiklerin tamamlanması için ertelendi.

OLAY

Kuşadası'nda polis ekipleri, geçen yıl Ekim ayında, Husreddin Özçelik (26) ve Gürkan Yılmaz'ın (28) ailelerinin “Çocuklarımız kayboldu” diyerek savcılığa yaptığı başvuru üzerine harekete geçmişti. Yılmaz ve Özçelik'in iş adamlarına korku salmak ve tehdit etmek isteyen Nusret Akmercan liderliğindeki çete üyeleri tarafından, iş adamlarının gözleri önünde öldürüldüğü ileri sürülmüştü.

Nusret Akmercan'ın, 1997 yılında Malta Havayolları'na ait bir yolcu uçağını, Malta-İstanbul seferini yaparken 74 yolcu ve 6 mürettebatla Almanya'ya kaçıran ve hemşehrisi olan Mehmet Ali Ağca'nın durumunun düzelmesi için dünya kamuoyunun ilgisini çekmek amacıyla eylemi gerçekleştirdiğini söyleyen kişi olduğu da belirlenmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!