Güncelleme Tarihi:
Elazığ'da geçen 8 Mart'ta meydana gelen, Karakoçan ile Kovancılar İlçesi'nde birçok köyde 41 kişinin hayatını kaybettiği 6 büyüklüğündeki depremden sonra TOKİ ile Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından yapımına başlanan konutlar bazı köylerde tamamlanamadığı için çadır ve kendi imkanlarıyla yaptıkları barakalarda kalan 35 aile bu kışı çadırda geçirmek zorunda kalacak. Depremin en fazla etkilediği ilçelerden biri olan Kovancılar'a bağlı 300 nüfuslu Yoncalıbayır Köyü'nde henüz hiçbir konutun yapımına başlanmamasına rağmen 15 öğrenci için yapılan ilköğretim okulunda ise henüz öğretmen atanmadığı için eğitim ve öğretime başlanamadı. Kendilerine konut yapılmadığı için kış mevsimi yaklaşırken açıkta kaldıklarını belirten Yoncalıbayır Köyü sakinleri, “Yetkililer buraya bir çözüm bulsun. Burada 300 kişi yaşıyoruz. Yarın kar yağar. Burada kışı çok sert geçer. 3-4 metre kar yağar. Şimdi burada kar yağdığı zaman büyük afet olur. Pakistan gibi bir afet olur. Köyümüzdeki konut sorununa bir çözüm bulunmasını istiyoruz” diye konuştu.
Yoncalıbayır Köyü'nde eşi Gülnaz ve çocukları ile birlikte kendi çabaları ile yaptığı derme- çatma barakada barınan Hüseyin Güler, şöyle dedi:
“Mart ayında deprem oldu, evimiz yıkıldı, biz dışarıdayız. Kar yağdığında burada nasıl yaşarız? 8 nüfusuz, böyle durup bekliyoruz. Evlerimiz de yapılmadı. ‘Yapılacak' dediler yapmadılar. Kış için konteyner dahi verseler idare ederiz. Böyle bekliyoruz. Çocuklar okula gidemiyor, öğretmen yok. Öğretmen olsa gidecekler. 1 çocuğumuzu Kovancılar İlçesi'ndeki yatılı okula gönderdik. Diğerleri de burada. En büyük sorunumuz dışarıda olmak.”
Köylülerden Mehmet Aydınlı ise, Bayındırlılık ve İskan Müdürlüğü tarafından evlerinin ihale edildiğini, kendilerine ‘Evlerinizi yıkın yenisini yapalım' denildiğini belirterek “Yıktık yapmadılar” dedi. Aydınlı, şöyle devam etti:“Hasarlı evimi yıkım ekibi istediği için yıktım. Şu anda ailemle birlikte ahır gibi bir yerde kalıyorum. Kar yağdığında burası üzerimize yıkılır. Sayın Başbakan Pakistan'a gidiyor 200 milyon dolar yardım ediyor. Burada dışarıda kaldık. Bu köyde çalışma olmamasının sebebinin ne olduğunu bilmiyoruz. Devlet sadece bize çadır vererek yardım etti, başka bir yardımı dokunmadı bize. Gidecek başka bir yerimiz de yok. Yaşlı çoluk, çocuk, nereye gideceğiz? Önce evde aç olan insanları doyuracaksın, ondan sonra komşuya bakacaksın.
Başka devlete bakacaksın onları doyuracaksın. Başkalarına yapılan yardıma karşı değiliz. Tek istediğimiz öncelikle evlerimizin yapılması. Bir müteahhit geldi buraya dedi ‘Bu köyde 400 metrekare arsa olacak ev yapmak için’, adamın ev yapmak için 100 metrekarelik arsası var veya o da yok. ‘400 metrekare olmazsa yapmam. Burası heyelan bölgesi' diyor. Mademki heyelan bölgesi, sen bu devletin okulunu niye buraya yaptın? Okul aynı heyelan bölgesinde yapıldı. Devlet zarara uğratıldı. Yapılan okulda öğretmen falan yok ki eğitim başlasın. Ne öğretmen var, ne de çocuklar eğitim görüyor. Öğretmen olmayan yerde eğitim olur mu? Bir kere bu köyde ev yok. Ev yapılmayıp tek okul yapıldığı zaman kim gidecek?”