Marmaris Körfezi oksijensiz kaldı

Güncelleme Tarihi:

Marmaris Körfezi oksijensiz kaldı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2011 12:06

MARMARİS Körfezi’nde çevreciler ve üniversite tarafından yürütülen araştırmaların sonuçları vahim gerçeği gözler önüne serdi. Araştırmalar sonunda, yoğun kirlilik görülen Marmaris Körfezi’nde sudaki oksijen oranının kabul edilebilir değerin altında olduğu, bu gidişle körfezin ’elden gideceği’ belirildi.

Marmaris Çevrecileri Derneği ve Muğla Üniversitesi tarafından yürütülen körfez araştırmalarının yedinci etabı tamamlandı. Araştırmaların sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nedim Özdemir, Marmaris Körfezi açısından en fazla dikkat edilmesi gereken konunun nehir yatakları ve tarım arazileri üzerine yapılan yapılaşmalar olduğunu vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Özdemir yedi aylık çalışmalar sırasında her ay belirlenen 18 istasyondan 100’e yakın numune aldıkarını ve özellikle turizm sezonunun yoğun olduğu dönemlerde su kalitesinin daha da düştüğünü gördüklerini belirtti.

Sezonda sadece cip safarilerle bin 200 kişinin günlük olarak tura çıktığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Özdemir, şunları söyledi:

"Bunlar genelde sulak alanlarda geziyor. Cip safarilerin müşterileri, günlük yaptıkları gezilerde çevreye attıkları çöplerle geçilen güzergahları kirletiyor. Orman bölgesindeki yol güzergahında ise ciplerin kaldırdıkları toz bulutları, çam ağaçları ve bitkilere zarar vermenin yanında derelerdeki mevcut su kalitesine zarar veriyor. Ayrıca, Marmaris’te dalış turizm yapan 11 işletme var. Turizm sezonunda yılda ortalama 2 bin 500 arasında yerli turist, 20 bin civarında da yabancı turist Marmaris’te dalış yapmaktadır. Özellikle Baca Mağarası bölgenin en popüler dalış noktalarındandır. Ancak dalış talebi artışlarında maalesef yetki ve kalifiye olmayan personelin çalıştırılması, hem dalış yapan insanlar için hem de var olan deniz altı zenginlikleri geleceği için bir tehlike oluşturuyor."

KÖRFEZ ELDEN GİDİYOR

Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan da Marmaris Körfezi’nin elden gitmek üzere olduğunu belirtti. Prof. Dr. Tarkan, körfezdeki çalışmaları sırasında Süveyş Kanalı vasıtasıyla Marmaris’e kadar ulaşan ve insana zararı olan üç denizanası türüne rastladıklarını söyledi. Prof. Dr. Tarkan, ayrıca, çiçek denizanası olarak bilinen ’Taraklı medus’ popülasyonunda da artış olduğunu ve 10 metrekarelik alanda bunlardan 30 adet saydıklarını söyledi. Prof. Dr. Tarkan, "Bu canlı, balık larvaları ve yumurtaları ile beslendiğinden körfez içerisindeki balık neslini tehlikeye sokabilir. Bu açıdan izlenmesi gerekir" diye konuştu.

Prof. Dr. Tarkan, aynı şekilde balon balıklarının popülasyonunun da gözlem altına alınması gerektiğini söyledi.

Araştırmalarda yapılan ölçümlerde, aylara göre değişiklik gösterse de sudaki oksijen oranının kabul edilebilir değer olan 5 miligram/metrenin altında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, "Deniz kirliliği ile ilgili dört parametre olan amonyum, fosfat, nitrat ve nitritin ise üst sınırlara dayandığını gördük" dedi.

MAVİ BAYRAK TEHLİKEDE

Prof. Dr. Tarkan, suda koliform bakteri bulunmamasının o suyun temiz olduğuna, belirli bir sayıdan fazla bulunmasının ise tehlikeli olduğuna işaret ettiğini dile getirdi. Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, "Mavi bayrak kriterlerine göre toplam koliform bakteri standardı 500 adet/100 mililitre su iken, Marmaris Körfezi’nde bunun çok üstünde değerler elde ettik. Yine Mavi Bayrak standardı fekal koliformların sayısı 100 adet/1 mililitre su olması gerekirken bunun kat be kat üzerinde değerler aldık. Bu bakteriler kolera, tifo, dizanteri gibi hastalıklara neden olabilirler" diye konuştu.

7 BİN CANLI TÜRÜ TEKNELERLE YER DEĞİŞTİRİYOR

Teknelerin balast ve sintine sularının deniz popülasyonu için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Tarkan, gemilerin balast suları aracılığı ile 7 binden fazla canlı türünün doğal yaşam alanlarından farklı yerlere taşınarak başka denizlere gittiğini belirtti. Bu konuda bir yasa çıkartıldığını ve 2015 yılında Türkiye’de de yürürlüğe gireceğini söyleyen Prof. Dr. Tarkan, bu yasa kapsamında balast sularının tamamen canlı organizmalardan ayrıştırıldıktan sonra denize geri bırakılmasının sağlanacağını söyledi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Körfezin durumunun pek iç açıcı olmadığını, çalışmalarında bir yılı tamamladıktan sonra yeniden bir değerlendirme raporu hazırlayacaklarını belirten Prof. Dr. Tarkan, Marmaris Körfezi için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

"Organik kirlilik mutlaka önlenmeli. Teknelerdeki ve kıyılardaki tesislerde görevli personel çevre konusunda düzenli olarak eğitimden geçirilmeli. Karasal kirleticilerin denetim altına alınarak sürekli izlenmesi yasal bir zorunluluktur, uygulanması gerekmektedir. Gerek tur tekneleri gerekse balıkçı teknelerinden denize sıvı ve katı atıklarla sintine sularının boşaltılmaması için denetimlerin yeterince yapılması arzulanan bir işlemdir. Bunun için bir atık toplama teknesi yoksa acil olarak servise konulması önemlidir. Demirlemenin çok sık yapıldığı dalış bölgelerinde tonozlama yapılarak çapa zararlarının önüne geçilmelidir. Bu sistem doğayı korumakla kalmayacak, balıkların ve diğer deniz canlılarının barınmasını ve çoğalmasını sağlayacaktır. Özellikle tur teknelerinin güzergahları iyi planlanmalı, demirleme körfezin hiçbir noktasında yapılmamalıdır. Balıkçı barınakları, tur tekneleri ile yatların bağlama yerlerinin koyu berrak, denizin temiz olduğu alanlarda değil, buralardan uzakta genellikle akıntının bol olduğu bölgelerde yapılması uygun olacaktır. En can alıcı nokta, dövizle, parayla karşılanamayacak, bozulduğu zaman yeniden kazanılamayacak doğal güzelliklerimizi koruma önlemlerini vakit geçirmeden almamız olmalıdır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!