Bir kez daha yandım
Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 19 yıl önce, 23 Kasım 1992 tarihinde neonaziler Lars Christiansen ve Michael Peters’in kundakladığı evde üç aile ferdini kaybeden Faruk Arslan, “Neonazi terör hücresinin haberlerini duyunca tüylerim diken diken oldu” dedi.
Arslan, yıllar önceki acıyı bir kez daha yaşadığını söyledi. İki Almanya’nın birleşmesinden sonra başlayan ırkçı saldırılarda ilk kez Türklerin öldüğü Mölln’daki kundaklamada annesi Bahide Arslan (51), kızı Yeliz Arslan (10) ve yeğeni Ayşe Yılmaz’ı (14) kaybeden Faruk Arslan, “Gazeteleri okuyamıyorum. Çünkü tüm bizim hala içimizde olan acımız kabarıyor. Allah neonazi teröründe yaşamlarını yitirenlere sabır versin. m Onların acısını kimse bizim kadar anlayamaz” dedi.
Aradan 19 yıl geçmesine rağmen acısının dün gibi taze olduğunu söyleyen Arslan, “Acımızla kaldık. 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Lars Christansen 7,5 yıl sonra, ömür boyu hapis yiyen Michael Peters de 15 yıl sonra serbest bırakıldılar. Devlet kendilerini korumaya aldı. Yeni kimlik verdi. Aramızda dolaşıyorlar. Üç canımızı kaybettik ama Alman’ya Almanlara kin duymadık. Çocuklarım Alman vatandaşlığını aldı. Kinimiz neonazilere. Halen o iki katilin serbest bırakılmasını kabul edemiyorum. Kundaklama gecesi tuvalete kalkan 9 yaşındaki bir kız katilleri pencereden görmese iki neonazi belki yakalanamayacaktı” dedi.